BM’den sonra Arakan’a ilk yardım Türkiye’den

“Müslüman din adamı bu katliamı yapsaydı dünya nasıl tepki verirdi?” sözleriyle Batı’nın ilgisizliğine dikkat çeken Emine Erdoğan, “Bizim için dua edin” diyerek Müslümanların katledildiği Myanmar’a gitti

Başbakan Tayyip Erdoğan’ın eşi Emine Erdoğan, kızı Sümeyye Erdoğan ve Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu, evlerinden edilen ve öldürülen Arakan Müslümanlarına ulaştırmak üzere yardım malzemeleriyle Myanmar’a gitti. Kızı Sümeyye Erdoğan ve Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu’nun eşi Sare Davutoğlu’nun eşlik ettiği Emine Erdoğan, hareketinden önce “Bizim için dua edin” dedi ve din adına katliam yapılmasının kabul edilemez olduğunu belirtti. Dışişleri Bakanlığı da Myanmar’ın BM’den sonra ilk kez Türkiye’den yardım kabul edeceğini açıkladı. Dün THY’den kiralanan özel uçakla Myanmar’a hareket eden Emine Erdoğan, Esenboğa Havalimanı’nda şu açıklamayı yaptı: ‘
BÜYÜK VAHŞET’
Bu inanılmaz bir şey. Bizde insanlarımızın Budist öğretilerini taklit ettiği, örnek aldıkları bir dönemde, din adamlarının bunu yapması beni dehşete düşürdü. Bütün dünyanın bunun üzerinde durması gerekir. Acaba bir Müslüman din adamı bu katliamları yapsaydı dünya nasıl tepki verirdi? Ama şu anda ben bir şey duymuyorum, siz duyuyor musunuz? Bu çok çarpıcı bir şey. Buraya dikkat etmek lazım. Bir din savaşına mı ortalığa sürüklemek istiyorlar, bilemiyorum. Ama çok büyük bir vahşet. Din adına yapılıyor olması çok acı. Bütün dünyanın buraya dikkatini vermesi gerekiyor.” Bölgede büyük bir insanlık dramı yaşanmasına rağmen boyutlarının tam olarak bilinmediğine işaret eden Erdoğan, “Yerinde görerek tespitler yapacağız. Neler yapabiliriz onun gayretinde olacağız. Somali’deki gibi daha çok ihtiyaca binaen yardımları yapmak istiyoruz” dedi.

700 TÜRK ŞEHİDİ 
Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu da yaptığı açıklamada Myanmar’da ve Arakan’da büyük bir insanlık dramı yaşandığını söyledi. İnsani yardım kuruluşlarıyla birlikte geniş bir heyetle yapılan ziyaretin Türkiye ile Myanmar arasındaki ilk üst düzey ziyaret olduğuna işaret eden Davutoğlu, şu mesajları verdi:
 Güneydoğu Asya Uluslar Birliği’nin (ASEAN) 2014 yılında Dönem Başkanlığını yürütecek olan Myanmar reform süreci içerisinde, bu çerçevede uluslararası toplumun da yakın ilgisine mazhar oluyor.
 Türkiye ile Myanmar ilişkilerinin tarihte özel bir yeri var. 1. Dünya Savaşı’nda değişik cephelerden Myanmar’a götürülen ve orada şehit düşen büyüklerimizin şehitlik makamları büyükelçimiz tarafından tespit edildi. Onları da ziyaret edip, layık bir şehitlik inşa edilmesi çalışmalarını başlatacağız. İlk aşamada 700 şehidimizin olduğu bir mekan tespit edildi. Onlar İngiltere tarafından esir olarak götürüldükten sonra şehit olmuşlur.
 Şu ana kadar Myanmar, Birleşmiş Milletler (BM) dışında uluslararası yardım kuruluşunun ya da bir ülkenin yardım götürmesine sıcak bakmamıştı. İlk defa bir heyet olarak Arakan bölgesini de ziyaret edeceğiz. Hem Müslüman hem de Budistlerin kaldığı kamplara gideceğiz. Oraya yanımızda götürdüğümüz yardım malzemelerini ulaştıracağız. Bundan sonra yapılacak yardımlar için de temaslarda bulunacağız.

Başbakanlık kampanyasında 1 milyon 219 bin lira toplandı
Başbakanlık Afet ve Acil Durum Yönetimi Başkanlığı (AFAD), Myanmar’a yardım kampanyasında 1 milyon 219 bin lira toplandığını bildirdi. Açıklamada, “Arakan bölgesinde yaşayan Müslüman kardeşlerimizin bu zor günlerinde yanında olan hayırsever vatandaşlarımıza teşekkür ederiz” denildi.

Arakan’a Yapılan Yardımlar Budistlere Gidiyor

İHH yöneticisi, Myanmar hükümetinin yardımları Müslümanlara değil, Budistlere dağıttığını öne sürdü. İnsan Hak ve Hürriyetleri İnsani Yardım Vakfı (İHH) Dış İlişkiler Koordinatörü Vahdettin Kaygan, Arakan’da şiddet olaylarında mağdur olan Müslümanlar için yardım götüren sivil toplum kuruluşlarının yardımlarının Müslümanlara dağıtılmadığını ileri sürdü. Kaygan, “Bizim bölgeden aldığımız bilgiye göre, bölgeye gönderilen STK yardımlarının yüzde 1’i bile Arakan Müslümanlarına ulaşmıyor. Myanmar hükümeti ellerindeki malzemeleri Budistlere dağıtıyor, Müslümanlar yardımlardan yararlanamıyor” dedi. Kaygan, Arakan eyaletindeki son durumu değerlendirdi. Kurban Bayramı’na 15 gün kala bölgedeki olayların durulduğunu ve birçok Türk sivil toplum kuruluşunun bölgeye gittiğini anlatan Kaygan, bayrama bir hafta kala olayların yeniden tırmandığını söyledi. Olayların şu anda “şiddetli bir biçimde” devam ettiğine dikkati çeken Kaygan, “Myanmar hükümeti, ilk etapta Arakan eyaletinin başkenti Sittwe ve çevresini Müslümanlardan temizlemişti. Müslümanların yaşadığı yalnızca bir mahalle kalmıştı. Mahallenin etrafında Myanmar askerleri var. Budistler mahalleye giremiyor ama Müslümanların da mahalleden dışarı çıkmasına izin vermiyorlar. En yakın Müslüman kampı Sittwe’nin 10 kilometre dışında.” “YOĞUN BİR AÇLIK VAR, BİRÇOK BÖLGEYE GİREMİYORUZ” Bölgede Budistlerle Müslümanlar arasında diyalog olmadığını kaydeden Kaygan, Müslümanların yaşam mücadelesi verdiğini söyledi. Kaygan, şunları kaydetti: “Budistlerin işlettiği dükkânlardan Müslümanlar yararlanamıyor. Bir ekmek almasına bile izin vermiyorlar. Yoğun bir açlık var, birçok bölgeye giremiyoruz. Oraya gittiğinizde Myanmar hükümetinin sizi götürdüğü yerlere gidebiliyorsunuz, diğer kamplara gitmemize izin vermiyorlar. Zaten can güvenliği sorunu da var, çünkü her tarafta Budist çeteler ellerinde pala ve silahlarla bekliyor. Hiç kimseyi bölgeye sokmuyorlar. Sittwe’nin dışına kimse çıkamıyor.” “MÜLTECİ SAYISININ 400 BİNE KADAR ÇIKTIĞINI TAHMİN EDİYORUZ” Bangladeş’te birlikte çalıştıkları yardım kuruluşu yetkililerinin Myanmar asıllı Müslümanlar olduğunu vurgulayan Kaygan, Bangladeşli derneğin Arakan bölgesine girebildiğini ifade etti. Kaygan, bölgeden gelen bilgilere göre durumun daha da kötüleştiğini, Sittwe’ye giren birçok yardım kuruluşu olmasına rağmen ellerindeki yardım malzemelerinin hepsini Myanmar hükümetine vermek zorunda kaldıklarını belirtti. Kaygan, “Bizim bölgeden aldığımız bilgiye göre, buraya gönderilen STK yardımlarının yüzde 1’i bile Arakan Müslümanlarına ulaşmıyor. Myanmar hükümeti ellerindeki malzemeleri Budistlere dağıtıyor, Müslümanlar yardımlardan yararlanamıyor.Hükümet kendisi de Müslümanlar için herhangi bir çalışma yapmıyor. Gelen yardımları da dağıtmayınca sorun iyice büyüyor. Arakan içindeki mülteci sayısı 150 bini geçti. Bu sayıyı Birleşmiş Milletler veriyor ama asıl sayının 400 bin kişiye kadar çıktığını tahmin ediyoruz.” dedi.

Emine Erdoğan ve Davutoğlu, Arakan’a gidiyor

Başbakan Erdoğan’ın eşi Emine ve kızı Sümeyye Erdoğan ile Dışişleri Bakanı Davutoğlu yarın Myanmar’a gidecek. İlk olarak başkentte temaslarda bulunacak olan heyet 9 Ağustos’ta kampların bulunduğu Switt’e geçecek

Myanmar’daki Müslüman azınlık için Başbakanlık’ın başlattığı yardım kampanyasına katılım hızla büyürken, Başbakan Tayyip Erdoğan’ın eşi Emine ve kızı Sümeyye Erdoğan beraberinde Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu ile bölgeye gidecek. Emine Erdoğan ve Davutoğlu’nun, Myanmar’a yardım malzemesi götürülmesi için de temaslar sürüyor ancak Myanmar, sadece BM’den yardım kabul etmesi ile tanınıyor. Yarın havalanacak olan Türk heyetini taşıyan özel uçak ilk önce Başkent Naypıdav’a inecek. Bu ziyaret Myanmar hükümeti ile kısa süre önce Büyükelçilik açılmasından sonraki ilk resmi t e m a s ı oluşturacak. İki ülkenin uluslararası örgütlerde işbirliği bulunmasına karşın, bugüne kadar karşılıklı ziyaret yapılmamıştı. Resmi temaslarda, Davutoğlu, Türkiye’nin Müslüman halka verdiği önemi iletirken, Emine Erdoğan da sivil toplumun temsilcileri ile biraraya gelecek. Görüşmelerde, BM aracılığıyla Cenevre’den yardımların yapılması, Türk Kızılay’ının Arakan’a girmesine izin verilmesi de ele alınacak. Resmi temasların ardından Arakan’da kampların bulunduğu Switt bölgesine geçecek olan Türk uçağının burada yanında fazla bir yardım götürmesinin mümkün olmadığına işaret edildi. Ayrıca bölgedeki havalimanı küçük olduğu için Türk heyetinin büyük bir uçakla da gidemeyeceği belirtildi. Türk heyetinin Arakanlı Müslümanlarla oruç açması da bekleniyor.

CLİNTON’A ANLATACAK 
Davutoğlu, bu ziyaretin hemen ardından İstanbul’a dönecek ve ABD Dışişleri Bakanı Hillary Clinton’ı 11 Ağustos’ta ağırlayacak. Davutoğlu, Afrika turundan dönen Clinton’dan Arakan’a uluslararası toplumun dikkatini çekmesini isteyecek. 

DİYANET’TEN FİTRE VE ZEKÂT HATIRLATMASI
Türkiye Diyanet Vakfı (TDV) Genel Müdür Vekili İsmail Palakoğlu, Myanmar’ın Arakan bölgesindeki Müslümanlar için başlatılan yardım kampanyasında şimdiye kadar 9 milyon 308 bin lira toplandığını belirterek, “Vatandaşlarımız zekat ve fitrelerini de Arakan’daki Müslümanlara bağışlayabilir” dedi.

GEÇEN YIL SOMALİ’YE GİTMİŞTİ
Myanmar’a giderek zulüm gören Müslüman halka moral vermeye hazırlanan Emine Erdoğan geçen yıl da açlık pençesindeki Somali’ye dikkat çekmek için bölgeye gitmişti. Emine Erdoğan ve eşi Başbakan Erdoğan özellikle Somalili çocuklarla ilgilenmişti.

HESAP NUMARALARI
 T.C Ziraat Bankası Aşağı Ayrancı Şubesi TL – Hesap No (IBAN): TR270001000820555555555043 ABD Doları Hesap No (IBAN): TR970001000820555555555044 EURO Hesap No (IBAN): TR700001000820555555555045 Banka Swift Kod No: TCZBTR2A
 T.Vakıflar Bankası A.O. Finansmarket Şubesi TL – Hesap No (IBAN): TR310001500158007300087076 ABD Doları Hesap No (IBAN): TR730001500158048013567393 EURO Hesap No (IBAN): TR510001500158048013567401 Banka Swift Kod No: TVBATR2AXXX
 T.Halk Bankası Bakanlıklar Şubesi TL – Hesap No (IBAN): TR620001200940800005000017 ABD Doları Hesap No (IBAN): TR310001200940800058000114 EURO Hesap No (IBAN): TR040001200940800058000115 Banka Swift Kod No: TRHBTR2A

Türk Kızılayı Arakanlı Müslümanlar İçin Yardım Kampanyası Başlattı

ı

Arakanlı Müslümanların acılarını dindirmek, ihtiyaçları olan malzemeleri temin etmek için harekete geçen Türk Kızılayı, “Arakanlı Yetimler Müslümanlara Emanet, Haydi Türkiye Emanete Sahip Çık!” kampanyasını başlattı. Kampanyanın duyurusunu Türk Kızılayı Genel Başkanı Ahmet Lütfi Akar yaptı.  Dil, din, ırk, mezhep, millet ayrımı gözetmeden yardımlarını dünyanın dört bir tarafına ulaştıran, ihtiyaç sahibi herkese elini uzatan Türk Kızılayı, ülkeleri Myanmar’da saldırıya uğrayan ve göç etmek zorunda kalan Arakanlı Müslümanların da yaralarını sarmak için harekete geçti. Türk Kızılayı Marmara Afet Operasyon Merkezi’nde (MAFOM) yapılan basın toplantısıyla “Arakanlı Yetimler Müslümanlara Emanet, Haydi Türkiye Emanete Sahip Çık!” kampanyası resmen başlamış oldu. Basın toplantısına Genel Başkan Akar’ın yanı sıra 1. Genel Başkan Yardımcısı Hasan Karahan ile Genel Müdür Ömer Taşlı da katıldı. “Myanmar’a Giriş İçin İzinler Alındı” Bölgedeki insanlara öncelikli gıda ve çocukların hastalıktan ölmemesi için ilaç ulaştırılmasının yeterli olacağını vurgulayan Genel Başkan Akar, “Myanmar‘a girilmesi için gerekli izinler devletimiz tarafından alınmıştır. Çok yakında bir heyetimiz, gerek Türkiye‘den götürecekleri ilaç gibi hafif malzemelerle, gerekse de yerinden temin edecekleri malzemelerle orada yaşayan insanların ihtiyaçlarını görmeye başlayacak. Dünyada bir ilk olarak BM dışında bir iyilik örgütü Myanmar‘da konuşlanacak ve afet müdahalesini oradan gerçekleştirecek” diye konuştu. Akar, vatandaşlara bu mübarek günlerde bölgedeki insanlara yardım yapmaları çağrısında bulunarak, sözlerini şöyle sürdürdü: “Türk Kızılayı olarak öz kaynaklarımızdan 1 milyon dolarlık bir pay ayırdık. Halkımız çok hayırsever ama ayni bağış yapmak istiyorlar. Bu da bir bağış şeklidir, ancak buradan almamız ve götürmemiz mümkün değil. Buradan 5 liraya aldığınız bir şey oraya ancak 25 liraya gidiyor. O nedenle yardımların nakdi olmasını rica ediyoruz. Yerinde temin edeceğiz. Böylece çok daha ucuza, Türkiye‘dekinin yarısına yiyecek malzemelerini temin edebileceğiz. Mesela pirinç, orada yarı fiyatına. Bir kişinin kıyafet masrafı 4 dolar. Kimse ‘Ben az para vereceğim bununla ne olacak ki‘ demesin. Türk Kızılayı‘na mesaj atarak 5 lira bağışta bulunan bir kişi, bir Myanmarlı sığınmacıyı giydirmiş veya doyurmuş olabilecek.” “Dünyada Bir İlk” Birleşmiş Milletler (BM) dışında bir iyilik örgütünün dünyada ilk defa Myanmar‘da konuşlanacağını ve afet müdahalesini oradan gerçekleştireceğini belirten Genel Başkan Akar, Türk Kızılayı‘nın tüm banka hesaplarında Myanmar ile ilgili bağışların kabul edildiğini ifade ederek, Tüm GSM operatörlerinden ‘2868‘e boş mesaj atarak 5 lira bağışta bulunulabilecek. 168 çağrı hattımız 24 saat vatandaşların bağışları için hazır olacak” dedi. “Arakanlı Yetimler Müslümanlara Emanet, Haydi Türkiye Emanete Sahip Çık!” sloganıyla başlayan kampanyaya Çalık Holding de destek verecek.

Ronaldo Gönülleri Fethetti
Real Madrid’in dünyaca ünlü yıldızı Cristiano Ronaldo hayırseverliğiyle Arap dünyasının gönlünü fethetti.

 

Real Madrid’in Portekizli yıldızı Cristiano Ronaldo yaptığı önemli bir yardımla bir kez daha gündeme gelmeyi bildi.

Geçtiğimiz yıl Altın Ayakkabı ödülünü kazanan Ronaldo bu ödülün bir açık arttırmada satılmasına izin verdi ve elde edilen yaklaşık 1,5 milyon Euro’luk kazancı Filistinli çocuklara bağışladı.

Real Madrid’in Gazze’deki çocuklar için okul yapımı için bağış toplayan vakfına bu parayı veren Ronaldo, Arap dünyasından da büyük takdir gördü. Real Madrid’in Arapça sitesinden haberin duyurulmasıyla birlikte sosyal medyada bu önemli yardımından ötürü Ronaldo’ya övgüler yağdırdı.

Portekizli yıldız daha önce de 66 ülkeden 167 okula bağışta bulunarak önemli yardımlara imza atmıştı.

 

Bir yardım hikayesi

Soğuk bir kış gecesinde eve dönerken, sarhoşa benzeyen bir adam gördüm. Bir sağa bir sola yalpalıyordu. Ve yanındaki direğe sarılmıştı.
Bir vitrine bakıyormuş gibi yaparak göz ucuyla onu seyrettim. Otuz yaşın üstünde olmalıydı. Kendisine biraz daha sokuldum. Üstü başı son derece temizdi. Yanından geçen bazı kişiler, yüksek sesle konuşarak içki içmenin kötülüğünden bahsediyor, bazıları da alay edip gülüyorlardı.
Yavaşça yanına gidip:
– İyi misiniz? diye sordum. Bir ihtiyacınız var mı?
Dudaklarından, iniltiye benzeyen tek bir kelime çıktı:
– Hastayım! ..
Düşmemesi için, bir kolumu beline dolayarak taksi beklemeye koyuldum. Akşam vakitlerinde kesilen kar yağışı tekrar başlamış ve yavaş yavaş buzlanmaya başlayan yollarda, birbiriyle yarışan sokak köpeklerinin dışında bir hayat emaresi kalmamıştı.
Araba bulmaktan ümidimi kestiğim sırada, yanımda bir taksi duruverdi. Şoföre durumu anlatarak acele etmemiz gerektiğini söyledim. Hastamızı arka koltuğa yatırarak hastaneye götürdük ve verilen serum tamamlanana kadar başucunda bekledik.
Nöbetçi doktor, hastayı en azından donmaktan kurtardığımızı ifade ediyor, genç adam ise, henüz konuşamadığı için, bize bakıp gülümsemekle yetiniyordu. Şoför de yanımdaydı… Hastamız bir süre sonra kendine geldi. Onu tekrar arabaya bindirip evine götürdük.
Hastamızın eşi, onun sık sık şeker komasına girdiğini bildiğinden müthiş bir paniğe kapılmış ve oğlunu da alarak sokağa fırlamıştı. Bizi görünce koşarak yanımıza geldiler ve büyük bir sevinç içinde kucaklaştılar.
Saatlerce süren yorgunluğumuzdan eser bile kalmamış, bize nasıl teşekkür edeceğini şaşıran o ailenin mutluluğu karşısında gözlerimiz dolmuştu.
Ellerimize sarılarak bizi uğurladıklarında, şoföre borcumu sordum.
Başını sallayarak:
-Borçlu değil, alacaklısın dostum! .. dedi. Çünkü böyle bir iyiliğe beni de ortak ettin. Ama belki de yirmi yıldır ağlamayı unutan bir adama bu güzel duyguyu hatırlattığın için, alacaklı duruma düştün.
O mert adamla kucaklaşıp ayrılırken, gecenin ayazını hissetmiyor ve evime yürüyerek dönmek istiyordum.
Kim bilir? Belki de yolumun üzerinde, yardımımı bekleyen bir insan daha bulabilirdim.

(alıntı)